İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Bir Kabir Önünde: Brecht

Mezarını kendisi seçenler var bir de:

Brecht Berlin’e döndüğünde, tam Protestan mezarlığı yanında bir eve yerleşir. Çalışma odası mezarlığa bakmaktadır. Mezarlık, hayal gücünü besleyen bir yer olabilir elbette: en azından sessizdir ve yazma eylemi sırasında yazarı rahatsız edecek dış etkenlerin çoğundan yalıtım sağlar. Nedir, Brecht’in çalışma odasının penceresinden görünen mezarlar arasında biri vardır ki, bu komşuluğa bir parça gurur da katmaktadır: Hegel, hemen orada yatmaktadır. Hemen aynı sırada, birkaç mezar ileride de Fichte son uykusundadır.

Brecht, tanrıtanımazlığına karşın, Hegel’e komşu bir mezarda gömülmeyi ister ve henüz yaşarken Protestan mezarlığında yerini ayırtır: Tam Hegel’in karşısına denk gelen bir duvar dibi. Brecht’in cevval karısı Helena Weigel yazarı önceden ayrılmış o mezara gömer, günü geldiğinde kocasının yanına gömülür.

Brecht’in mezarı sırasına, tanrıyla ilişkisinden emin olamadığım Heinrich Mann ve tanrıtanımazlığı kesin olan Anna Seghers gibi yazarlar da gömülür. Sonuç: Protestan Mezarlığı, bir tür ünlüler mezarlığına dönüşür.

Gezip dolaşması keyifli olsa, hatta insan bu mezarların önünde tefekküre dalsa da şu soru zihin karıştırıcı: Şehrin dışında bir mezarda, üstelik kendi seçmediği bir mezarda yatan Kleist anımsandığında, bu mezarlıkta yerlerini önceden ayırtan tanrıtanımazların istekleri, hepsinin durmaksızın saldırdığı küçük burjuva heveslerine en hasından örnek olmuyor mu?

Yaşamın diyalektiği biraz da burada: Bir şair önce sevgilisinin ağzına dayadığı tabancanın tetiğini çeker ve merminin enseyi parçalayıp çıkmasını seyreder, sonra kendi kalbine kurşunu sıkar, kendisinin ve yanındakinin yaşamına dair bir tanrı rolünü oynar ama ölümünden sonra nerede ve nasıl gömüleceğine karar veremez. Diğer yandan tanrıyı tanımadığını iddia eden ama öleceği ana dair en ufak bilgi kırıntısına sahip olmayan bir yazar, ölümünden sonrası için rezervasyon yaptırmakta tereddüt etmez ve mezarı konusunda (karısının yardımıyla) son sözü söyleme hakkını elinde tutar.

Bir yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir