İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Büyük Sır’ın Peşinde Nefes Kesen Macera: İstanbul’un Kayıp Mührü

Netflix Orijinal yapımı Atiye’ye ilham veren Dünyanın Uyanışı serisinin yazarı Şengül Boybaş’ın yeni kitabı İstanbul’un Kayıp Mührü, Küsurat Yayınları’nın roman kitaplığındaki yerini aldı. Okurunu oldukça sürükleyici bir maceranın peşinden gitmeye çağıran bu kitap, İstanbul’un tarihine, şehrin etrafında şekillenen efsanelere de mercek tutuyor.

Üzerinde yaşadığımız topraklar, sık sık önünden geçtiğimiz tarihi eserler aslında gizemlerle bezeli olabilir. İşte Şengül Boybaş tam da bu noktada, İstanbul’un incilerinden Kız Kulesi’nin altında yatan ölümcül Sır’ın peşine düşüyor ve efsanelerin izinde bir maceranın anahtarını sunuyor okurlarına; hepimizi yüzyıllar öncesine, İstanbul’un kuruluş hikâyesine doğru bilinmezlere gebe bir yolculuğa davet ediyor… 

Yıllar yıllar evvel, üzerinde yaşadığımız şehirler henüz inşa edilmemişken; Kutsal Barış’ın Koruyucusu, Megara Kralı Byzas, ülkesini tehdit eden bir savaşla karşı karşıyaydı… Halkını savaştan korumak için günlerce düşündü. Bilgeleri topladı, yaşlıları dinledi fakat işin içinden çıkamadı. Ve bir gün, kâhinlere gitmeye karar verdi. Uzun yollar aştı, sabırla bekledi ve nihayetinde kâhinler ona yol gösterdi. “Halkınla birlikte Körler Ülkesi’nin karşısına yerleş,” dediler. Emanetler verdiler ona; bir de denizdeki Sır’dan, hazineden bahsettiler. Denizin ortasındaki mührün üzerine bir kule yaptırmasını istediler. Kimsenin, dünyanın sonunu getirecek kötülüğün yanında yatan hazineden haberi olmamalı, emanetler kötü niyetlilerin eline geçmemeliydi. Megara Kralı Byzas halkıyla uzun yollar aşıp Körler Ülkesi’nin karşısına yerleşti, üç katlı bir kule yaptırdı denizdeki mührün üzerine; Sır artık o kulenin derinliklerinde, gizli geçitlerin ardında, güvendeydi… Sonunda kuleye yerleştirilen fener ise bütün heybetiyle Boğaz’ı aydınlattı. Yüzyıllar boyunca karanlık ve puslu havalarda insanlara yol gösteren bir umut ışığı oldu. Emanetleri de ölmeden önce en güvendiği kişiye bıraktı Kral…

Bu emanetler yüzyıllar sonra, bir üniversite öğrencisi olan Edwin’e dedesinden miras kalmıştı ve Edwin, tüm tehlikeleri göze alarak, dedesinin bu emanetleri ona bırakmasının bir sebebi olduğu düşüncesiyle Sır’ın peşine düşmeye, karanlığı aydınlatmaya niyetlenmişti. Ancak Edwin’le birlikte güce tapan kötü niyetli insanlar da denizdeki mührün yanında yatan hazinenin peşindeydi ve Sır açığa çıktığında her yer derinden sarsılacaktı… Peki Edwin amacına ulaşabilecek, Sır’ı, kötü olandan uzak tutabilecek miydi?

Akıcı dili, nefes kesen hikâyesiyle aşk, dostluk, tutku, tarih, ezoterizm ve heyecan dolu bir serüvene ışık tutan İstanbul’un Kayıp Mührü’nün gizemli sayfaları arasında efsanelerle örülü ölümsüz şehrin büyüsüne kapılmaya hazır olun!

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın!

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir