İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Dövme Sanatçısı NAKKAB ile Söyleşi

Merhaba NAKKAB. Önce bize dünden bugüne nerelerde eğitim gördünüz, nelerle uğraştınız, nerelerde bulundunuz biraz anlatır mısınız?

Liseyi teknik okulda okumuştum. Sanata olan ilgimi de liseden mezun olduktan bir yıl sonra fark ettim. 2015 yılında tam zamanlı çalıştığım işimi bırakıp bir dövme makinesi aldım ve yetenek sınavlarına hazırlanmaya başladım. 2016’da Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Seramik ve Cam Tasarımı Bölümü’ne kayıt oldum. Bir süre eğitim aldıktan sonra bana göre olmadığına karar verdim ve yeniden yetenek sınavlarına girdim.

2018’de Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nü kazandım. Güncel sanat, baskı teknikleri ve çevremdeki çoğu sanatçı ile bu eğitim döneminde tanıştım. Bunlar olurken bir yandan dövme yapmaya da devam ediyordum. İstanbul’un hemen her semtinde ve Türkiye’nin diğer bazı büyük şehirlerinde dövme yapma fırsatım oldu. Geçtiğimiz Temmuz ayında diplomamı aldım, artık bir “ressam” sayılırım!

Tasarımlarınızı oluştururken ”Sernakkab” adını verdiğiniz bir üretim süreciniz var. Nedir Sernakkab?

Sernakkab, son dönemde ağırlık verdiğim bir tasarım-dövme pratiği. Buzdağının görünen kısmı yaptığım dövmeler olsa da, dövme yapmak bu sürecin sonuncu ve en kısa aşaması. Tasarım sürecim ise benim için bir macera ve hatta çoğu zaman terapi gibi. Desen, çeşitli baskı teknikleri ve özellikle Ebru sanatının imkanlarını kullanarak kendime özgür bir üretim alanı açıyorum ve insan anatomisini referans alarak özgün dövme tasarımları oluşturuyorum diyebilirim kısaca.

İlk deneylerime başladığım sırada bu sürece bir isim vermeliyim diye düşünüyordum; geleneksel Türk sanatları hakkında okumalar yaptığım sırada, Alan W. Fisher ve Carol Garrett Fisher’ın Osmanlı’daki saray ressamlarının atölyeleri hakkında yazdığı bir makalede “ser nakkaş” terimiyle karşılaştım. Böylece yeni üretimlerime “sernakkab” ismini vermeye başladım.

Farklı teknikleri bir arada kullanarak oluşturduğunuz çalışmalar son derece başarılı. Nasıl ve ne zaman başladınız?

Teşekkür ederim! Fikir ilk olarak güzel sanatlar eğitimimin 3. yılında yaptığım bir final projesi olarak ortaya çıktı aslında. Böylece uzun bir süre üzerine düşünüp, eskizler alıp, araştırmalar yapma fırsatım oldu. Daha önce ebru (marbling) teknikleri ile dövme tasarımı yapan yerli ve yabancı sanatçılar olduğunu öğrendim. Bu fikri geliştirmek ve yeni bağlamlarla ilişki kurabilmek adına çeşitli deneyler yaptım ve sonunda minimal, organik ve bilinçli çizgiler ortaya çıkarabileceğim metotlar geliştirdim.

Nelerden ilham alıyorsunuz? Tarzınız nasıl oturdu?

Üniversitedeki ilk yıllarımdan beri çalıştığım yüzey tasarımlarında hocalarım işlerimdeki dinamizm kavramına dikkat çekiyordu. Bunu fark ettikten sonra bilinçli olarak bu yönde üretimler yapmaya başladım. Doğada yansımalarını gördüğümüz akış, dallanma, hız, keskinlik gibi canlı hissettiren kavramları tasarımlarıma eklemeye çalışıyorum.

Bunun yanı sıra yastık izinden ağaç gölgesine kadar birçok şeyi fotoğraflıyorum ve ilham gerektiğinde galerimde bir süre geziniyorum. Aynı zamanda görsel hafızamı farklı alanlardaki sanatçıları takip ederek de besliyorum. Örneğin beğendiğim bir müzik klibi olursa hemen prodüksiyon sürecini araştırıyorum, arkasındaki sanatçıları takibe alıyorum. Edindiğim bütün bu görsel verilerin çıktısı, olarak tarzım da kendi kendine evriliyor sanırım.

Sernakkab Avrupa’da Türkiye’dekinden daha çok ilgi çekiyor. Bunun sebebi sizce nedir?

Bunun yalnızca bir sebebi olduğunu düşünmesem de, en önemli sebebinin otantiklik olduğunu düşünüyorum. Paris’ten, Londra’dan, hatta Avustralya’dan bile İstanbul’a gelip ”sernakkab istiyorum” diyenler oluyor. Kenarda duran eskizlerim dahi Türk kültürüne yabancı ziyaretçilerim tarafından farklı bulunuyor ve ilgi görüyor. Bu da benim hoşuma gidiyor çünkü işlerim hakkında daha çok şey öğrenmek istiyorlar ve sorular soruyorlar.

Dövmeden başka neler yapıyorsunuz?

Kavramsal sanatla inişli çıkışlı bir ilişkim var. Aklıma gelen projeleri yapıyorum, yapmaya vakit bulamadıklarımı da not alarak ve eskizler çizerek elimde tutuyorum. Bol bol yeni yapılan işlere bakıyorum ve güncel sanatla bağımı koparmamaya çalışıyorum. Çoğunlukla fotoğraf çekerek ve okumalar yaparak veri biriktiriyorum. Çevremdeki diğer sanatçılarla tasarım işbirlikleri yapıyorum.

Sizi tanımak ve işlerinizi keşfetmek bizim için kayda değer bir şey oldu. Teşekkür ediyoruz! Son sözlerinizi alabilir miyiz?

Vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ederim. Dövme sanatında şu an dünya genelinde adeta bir rönesans yaşanıyor ve bu dönemin bir parçası olduğum için çok mutluyum.

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir