İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Geleceğin Dünya Sanatçısı Dora ile Tanışın!

Yaptığı başarılı çalışmalar ile sanat dünyasında dikkatleri üzerine çeken ve sürekli gülen yüzü ile etrafına mutluluk saçan sevgili Dora ile küçük ve samimi bir söyleşi gerçekleştirdik. Aile hayatından okul yaşamına, sanata nasıl başladığından ve büyüyünce hayata geçirmek istediği projesine kadar merak edilenleri ben sordum, Dora cevapladı. Buyurunuz…

Birçok insan gibi ben de merak ediyorum. Dora kimdir? Bize biraz kendinden bahseder misin?

-11 yaşımdayım, 6. Sınıfa gidiyorum, çok sevdiğim 10 yaşında bir erkek kardeşim var. Ailemin yarısı finansçı yarısı mühendis ve ben sanatla ilgilenen tek kişiyim. 6 sene bale eğitimi aldım. Okulda keman öğreniyorum. Macera kitapları okumayı, paten ve kayak yapmayı seviyorum. Ama en çok görsel sanatları seviyorum 🙂  Sosyal medyada sanat kanalları ve galerileri, sanatçıları takip ediyorum. Sanat galerisi ve müze gezmeyi seviyorum. Okul gibi benim için. En iyi sanatçıların eserlerini görüyorum ve bana farklı fikirler veriyor. Bazen o kadar çok fikrim oluyor ki elim yetişmiyor yapmaya 🙂 Özel bir uçağım olsa dünyadaki birçok galeriyi gezmeyi isterdim mesela. Instagram’da oturduğum yerden en iyi sanatçıların eserlerini görüyorum ama tam karşımda görmek beni daha da mutlu ediyor. En mutlu olduğum zaman ellerimin boya olduğu zaman. Tabii bunların hepsini Atatürk’ün bir kız çocuğu olarak bana verdiği haklar ile yapabiliyorum…

-Henüz 11 yaşındasın ve yaptığın çalışmalar oldukça dikkat çekici. Resim yapmaya ne zaman ve nasıl başladın?

-Annem ve babam tek çocuk. Ben de ilk çocuğum ve ilk torunum 🙂 Tabii bir sürü oyuncak almışlar bana. Odamdaki dolaplar dolunca salona yeni dolaplar eklemişler. Bir gün annemin arkadaşı bana oyun hamuru ve üçgen şeklinde pastel boyalar hediye getirmiş. Ben oyuncakları bırakıp hep hamurla ve boyalarla oynamaya başlamışım. 9 aylıkken yürümeye başladığımdan elimde boyalar her yeri boyamaya başlamışım, hatta kendimi bile. 🙂 Bu uzun süre boyunca devam edince bana çeşit çeşit boya ve oyun hamurları almaya başlamışlar. Bakmışlar ki hep boyalarla oynuyorum bana annem kırmızı renkli bir çalışma masası almış. 9 aylık konuşmaya başladığımdan hep yeni boyalar istermişim.

-Hem okul ,hem dersler, hem de resim yapmak. Nasıl zaman ayırıyorsun, zor olmuyor mu?

-Hafızam bana derslerimde çok yardımcı oluyor. Dersi derste öğreniyorum. Hafta içi tek bir gün ödevim oluyor onu da yarım saat – bir saatte bitiriyorum. Hafta sonu ödevlerimi günde 1 saatte bitiriyorum. Ders notlarım çok iyi. Annem kardeşimle bizim evde ders çalışmamızı istemez. Bütün gün okuldasınız zaten der. O nedenle geri kalan tüüümm zamanlar benim ve boyalarımın. Kendim oluyorum. Mutlu oluyorum. Rahatlıyorum. Mutluysam onu boyuyorum. Mutsuzsam onu boyuyorum. Odam, depo ve salon benim atölyeme dönüştü 🙂 odamda bir şey yapıyorum o kururken salonda başka bir şeye başlıyorum. Boya ve fırçaya hala doyamıyorum. Siparişlerimin sonu gelmiyor 🙂 Kutuda Sanat Var’ dan Sarp abinin dediği gibi; fazla boya diye bir şey yoktur 🙂 Evde boya ve malzemelerim için 6 kapılı bir dolabım var. İçi dolu ama hala yeni boya ve malzeme hayalleri kuruyorum 🙂

-Resimlerinde hangi teknikleri kullanmayı tercih ediyorsun ve calışmalarında sana ilham kaynağı olan unsurlar var mı?

-Sanatın sınırları olmadığı için farklı teknikler denemeyi tercih ediyorum. Ebru, mozaik, origami, alüminyum folyo, strafor, akrilik, seramik, kil, baskı teknik ve bu aralar reçine çalışmaları deniyorum. Hepsinden ayrı ayrı keyif alıyorum. Denemek istediğim şimdiden daha çok şey birikti bile. Reçineyi çok sevdim, sıkılmadım hala 🙂 Genelde hissettiklerimden, doğadan, bir sanatçının resminden, heykelinden etkileniyorum. Aslında farklı bakınca her şey ilham verebiliyor. İyi de kötü de olabiliyor. Mesela Afrika için çok üzülüyorum ama doğası ve insanının aynı zamanda çok da güzel olduğunu düşünüyorum.

-Örnek aldığın ve günün birinde ‘Ben de onun gibi olmak istiyorum’ dediğin biri var mi?

-Devrim Erbil öğretmen gibi olmak istiyorum. Evet o bir sanat dâhisi, çizgilerin efendisi. Çoook büyük bir sanatçı. Ama Onun gibi olmak isteme nedenim sadece bu değil. Çok büyük bir sanatçı ama çok mütevazi, beyefendi. Contemporary 2018’ e günler kala, çalışmasına ara verdi ve çalışmalarımı tek tek inceledi, yorum yaptı, öneride bulundu. Ben daha 10 yaşında bir çocuktum. Zamanı çok kıymetliydi ve benimle paylaşmayı tercih etti. Beni tanımıyordu bile. Sanatın içinde matematik olduğunu söyledi. Aynı fikri farklı tekniklerle deneme fikrini O verdi. İşte bende böyle iyi yürekli bir sanatçı olmayı istiyorum. Çok çok az da olsa kaba sanatçılar da tanıdım tabii 🙂 Öyle olmamaya da söz verdim kendime. Bence sanatçı içi güzel ve erdemli insan olmalı, içi güzel olsun ki güzel şeyler yapıp dünyayı güzelleştirsin. Devrim öğretmen gibi.

-10 yıl sonra kendini nerede görüyorsun?

-Okula 5.5 yaşımda başladığımdan, 10 yıl sonra 21 yaşımda ve Güzel Sanatlar Üniversitesi’ni bitirmiş ve sanat alanında yüksek lisansa başlamış olacağım. 🙂 Farklı ülkelerden farklı sanat eğitimleri almayı istiyorum. Farklı kültürler, farklı insanlar tanımak istiyorum. Ancak bu şekilde dünya sanatçısı olunur gibi geliyor bana.

-Sana bu yolda destek olanlar kimler?

-Tabiii bana istediğim tüm malzemeleri istediğimde hemen alan annem ve babam 🙂 Onlar alıyor, ben deniyorum. Ama boyalarım ile evi mahvettiğimde sesini çıkartmayan, temizliğimi yapan annem bir tanedir. Biz ev için yokuz, ev bizim için var der. Ama sanırım bu ara buna biraz pişman çünkü reçine başka hiçbir şeye benzemiyor 🙂 Okulda Selin öğretmenim bana çok güvendi. Okulumda ilk kez kişisel sergi yaptı benim için. O günden sonra sanırım özgüvenim daha da arttı, yeni şeyler denemek için beni yüreklendirdi. Çok değerli, hayranı olduğum çoook sanatçı abi ve ablalarım var. Benim yaşıma bakmadan Instagram’ dan benimle yazıştı, çalışmalarım için güzel ve cömert sözler söylediler, beni yüreklendirdiler, atölyelerine davet ettiler. Çok şanslıyım ben çok.

-Yetişkin bir birey olduğunda çocuklar için sanat programları veya benzer projeler yapmayı düşünür müsün?

-Belki garip gelecek ama büyük sanatçıların bazısı şu an eğitim almamı desteklemiyor. Sınır çizmek olurmuş. Mesela ben ebruyu kendi kendime denedim. Eğitim alsaymışım lale, gül yaparmışım. Ebruyu modernize etmişim ama benim haberim yok 🙂 Reçineyi de kendime göre yapıyorum mesela. Çocuk olduğum içinmiş sanırım. O nedenle büyüyünce çocuklar için program yapmak yerine, çocukların öğretmen olduğu yetişkin eğitimi vermek mi daha iyi olur acaba bilemedim 🙂

-Resim yapmak hayat boyu senin için bir hobi olarak mi kalacak yoksa yapmak istediğin başka meslek dalları da var mi?

-Ben boyalarla çok mutluyum. Hayatımda mutlu olmak istediğim için mesleğim sanatla ilgili olacak. Hem renklerimle, eğitimimle hem kişiliğim ve kalbim ile.

-Yakında yeni bir sergin olacak yanılmıyorsam. Tarih ve mekan belli oldu mu, ayıca bizleri hangi eserlerin bekliyor olacak, kısaca bir kac örnek verebilir misin?

-Ben en genç EKAV-ARTİST’im. İnci hanım o kadar iyi kalpli ki bana güvendi, beni sevdi. Kalbimin içinde hissediyorum sevgisini. Nasıl yapmış bilmiyorum ama EKAVART’ta herkes çok yetenekli evet, ama asıl önemlisi çok kibar, çok tatlı, çok iyi kalpliler. Sanırım iyilik bulaşıcı 🙂 Çok gururluyum tabii. Çok şanslıyım farkındayım. Bu sevgiye layık olmaya çalışacağım. 14 Mayıs – 29 Haziran tarihleri arasında 5.si olan EKAV-ARTIST’te 2 çalışmam sergilenecek: Akrilik çalışmam ‘Afrikalı Güzel’ ve reçine çalışmam ‘Mutlu Hatıralar’. Belki de dünyadaki en şanslı kızım ben. Herşey İnci Hanım’ın güzel gören kalbi ve kırmızı gözlükleri sayesinde 🙂 Ayşe ablam, Özge ablam ve Yasemen ablam, Sezin ablam. Sevgileri gerçek. EKAVART dışında hiçbir galeride sergi açmayacağım. Bu benim ve ailemin yaşadığımız tecrübeden dolayı aldığımız bir karar. EKAVART’ta kişisel sergi açmaya layık olana kadar kendi kişisel sergilerimi açacağım. Çalışmalarım evde durduğunda sadece boya ve tuval. Ama bir sanatsever evine götürüp, evinde ona yer açtığında çalışmam anlam buluyor ve sanki canlanıyor. Çalışmamı seven bir sanat veya Dora sever’ in 🙂 hayatına giriyorum sanki. Belki çalışmam ona mutluluk veriyor, belki güzellik, belki bir çözüm, belki farklı bir bakış açısı. 25-26 Mayıs tarihinde Marriott Asia Hotel’de ArtDeco sponsorluğunda kişisel sergim olacak. ArtDeco ve Mayir amcada beni çok destekledi, bana güvendi, bana yer verdi. Son 6 ayda yaptığım 150’ ye yakın ebru, reçine, akrilik ve  baskı teknik çalışmalarım olacak bu sergide. Sanat ve Dora severleri 🙂 bekliyorum.

-Senin yaşında olup sanatla uğraşmak isteyenlere ne söylemek istersin?

-Arkadaşlarım sergi gezsinler, çeşitli ve farklı türden boya alsınlar, Instagram’ da sanat takip etsinler. Ve daha çok boya alsınlar 🙂

Değerli vaktini bizlere ayırdığın için çok teşekkür ederim Dora.

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir