İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Kendine Özgü Bir Anlatım Aracı: Müzikal Tiyatro

Yazan: İdil Güney Şimşek

Müzik ve tiyatro bir araya gelirse, üstüne bir de dans eklenirse benim için adı olur “Dolu Dolu Yaşam!”

Peki, müzikal tiyatro nedir? Müzikal nedir? Opera ile arasında bir ilişki var mıdır? Özellikle “alan dışı” isek aklımızda belirmesi muhtemel ve cevabını öğrenmek istediğimiz bu sorulara ilişkin maalesef ülkemizde kısıtlı sayıda teorik çalışma bulabildiğimi söyleyebilirim. 

Müzikal tiyatro, en genel ifadeyle “Müzik, dans ve tiyatronun birleştiği teatral tür” olarak tanımlanıyor. Dramatik anlatım müzik ile gerçekleştiriliyor.

Amerikalı yazar, öğretmen, tiyatro ve film tarihçisi Kenrick “Musical Theatre” adlı eserinde müzikal kavramını şu şekilde ifade eder: 

“Müzikal (isim): Popüler şarkılar ile oluşturulmuş, bir öyküyü aktarmak için ya da yazar ve/ veya oyuncunun yeteneklerini ortaya koyacak, diyalogun opsiyonlu olduğu, sahne, televizyon ya da film yapımıdır.”

O halde müzikal ve müzikal tiyatro aynı kavramlar mıdır? Müzikal kelimesinin sıklıkla müzikal tiyatro yerine kullanıldığını görüyoruz ancak kimi zaman müzikal bir komedi ya da tiyatro yerine sadece (kimi zaman daha yüksek fiyatlı bilet satışı kaygısıyla) müzik kullanımına yer verilmiş bir oyundan bahsederken de müzikal denmesi ister istemez kavram karmaşasına yol açabiliyor. 

Müzikal Tarihine Yolculuk…

Müzik ve tiyatro ilişkisi bağlamında müzikal tiyatro tarihini Antik Yunan’a ve o dönemde yapılan ritüellere götüren kaynaklar olmakla birlikte günümüzde müzikal tiyatro deyince aklımıza gelen müzikal kavramının 1800’lerin sonunda ortaya çıktığı belirtilmektedir.

Modern müzikallerin gelişimine katkıda bulunan türler arasında vodvil, burlesk ve minstrel şovları gösterilmektedir. Minstrel şovları 1900’lere kadar sürmüş Amerika’ya özgü ilk müzikli gösteri türü olarak literatürde yer almıştır. Oyuncuların yüzlerini siyaha boyayarak skeçler yaptıkları, şarkılar söyleyip dans ettikleri bu gösteri, siyahileri aşağılayıcı bir tür olarak kabul edilmiştir. 20. yüzyılda etkisi azalan bu şovlar yerini vodvillere bırakmıştır. Vodviller, birbirinin ardından gelen ama birbirinden bağımsız; şarkıcıların, dansçıların, aktörlerin, komedyenlerin, sihirbazların gerçekleştirdiği çeşitli performanslardan oluşan gösteriler iken Burlesk daha çok parodi şeklinde, kaba güldürü olarak ortaya çıkmıştır.

Çalışlar, müzikal tiyatroyu müzikal komedya kavramından yola çıkarak şöyle tanımlar:

“Bir güldürü türü; burlesk ile hafif opera türlerinin birleşiminden türemiş, oyun örgüsüne müzik ve dansın katıştığı; revü, varyete, bale, vodvil, müzikhol, caz, pantomim, hafif müzik ve pop müziği özellikleri taşıyan güldürü… Genelinde eğlendirici müziğe dayanan, göze görkemli gelen ve yüzeyde beğeniye seslenen, çarpıcı yapımlar olarak ticari tiyatronun, Broadway’in temelini oluşturan Müzikli Komedyalar, ABD’ye özgü bir tiyatro kimliğini kazanmıştır. 1930’larda kendini yenilemeye başlayan Müzikli Komedya, ciddi konulara el atmaya, özgün bir müzik türü olmaya yönelmiş; 1940’larda dramatik özellikleriyle öne çıkarken, 1950’lerde altın çağını yaşamış, 1960’larda “rock müzikal”ler olarak öne çıkmış; 1970’lerde siyahi Müzikli Komedyalar yapılmaya başlanmış, 1980’lerde çağdaş hafif operalar haline gelmiştir.”

Yeri gelmişken müzikal ve opera ilişkisine değinmemiz gerekirse opera, 16. yüzyılda İtalya’da doğmuş bir sahne sanatıdır. Özhan, opera için en kısa tanımıyla “dram müziği üslubu” der ve operada asıl baskın olanın orkestra müziği eşliğinde seslendirilen ve hareketlerle anlatılan libretto olduğu bilgisine yer verir.

Operanın özellikle “Opera Komik” formunun ve operetlerin müzikallere etkisine işaret eden Tüzün, “Hafif opera” olarak tanımlanabilecek operet, tiyatro ve müziğin bir araya geldiği bir form olup opéra comique ile birlikte opera ve müzikal tiyatro arasında bir köprü niteliğindedir”.  şeklinde belirtir.

Özetle müzikal tiyatro; pop’tan rock’a r&b’ye uzanan farklı tarzlarda müzik türlerini kapsayan yapısıyla, şarkı biçimine dönüşmüş monolog ya da tiradların aslında birer replik olduğu gerçeğiyle ve hareketle, müzik, oyunculuk ve dans olmak üzere üç disiplinin iç içe geçtiği, kendine özgü bir anlatım aracıdır. 

Alandaki akademik çalışmaların ve prodüksiyonların artması dileğiyle.

*Acaba ilk müzikal tiyatro eseri neydi diye merak ettiyseniz, 1866 yılında Broadway’da seyirci ile buluşan “The Black Crook” adlı eser ilk müzikal tiyatro örneği olarak kayıtlara düşmüş. 

Sevgiyle

8 Yorum

  1. İrfan Güney İrfan Güney 26/02/2021

    Yazılarınızla mevcut bilgilerimizin güncellenmesini ve yeni şeyler öğrenmemizi sağladığınız için çok teşekkür ederim. Müzikaller belirttiğiniz gibi müzik, oyunculuk ve dans üçlemesini bir arada gerektirdiğinden genellikle prodüksiyonları pahalı olmaktadır. Ama izlemek çok keyif vericidir. Prodüksiyonların artması dileğinize aynen katılıyorum…

    • İdil Güney Şimşek İdil Güney Şimşek 27/02/2021

      Teşekkür ederim. Uyarlama eserlerle birlikte yeni müzikallerin ortaya konabilmesi de pek tabii ki üreten, icra eden ve yetki sahibi kimselerin iş birliği ile mümkün. Dolayısıyla bireysel ve ticari kaygıların ötesinde toplumsal ve sanatsal gelişim bilinciyle hareket edebilirsek dileklerin gerçekleşmesi olasılığını artırabileceğimize inanıyorum 🙏

  2. Ayşegül Güney Ayşegül Güney 26/02/2021

    Güzel yazı için teşekkürler. Emeğine, kalemine sağlık.

    • İdil Güney Şimşek İdil Güney Şimşek 27/02/2021

      Teşekkür ederim 🙏

  3. Selim Ay Selim Ay 26/02/2021

    Bilgilendirici, sanat içerikli yazılarınızı her hafta okumak dileğiyle…

    • İdil Güney Şimşek İdil Güney Şimşek 27/02/2021

      Teşekkür ederim 🙏 Saygı ve sevgilerimle.

  4. Gülay casur kayıran Gülay casur kayıran 26/02/2021

    Çok guzel bir konuyu işlemissinIz.Şu an da tv de Sefillerin müzikal sinema versiyonunu izliyorum harika! Muzikal hakkinda verdigin bilgilerle daha da anlamlandı.teşekkurler!

    • İdil Güney Şimşek İdil Güney Şimşek 27/02/2021

      Ben teşekkür ederim 🙏 Ne mutlu, güzel bir tesadüf olmuş 🙂

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir