İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Öteorman: Cesarete Dair Bir Gençlik Romanı

İnceleme: Esra Karadoğan

Darren Simpson’un yazdığı Furthermoor isimli fantastik roman Öteorman, Esma Fethiye Güçlü’nün çevirisiyle, Genç Timaş etiketiyle yayımlandı. Öteorman, Darren Simpson’un Türkçe’ye kazandırılan üçüncü romanı. Kitap, ana karakterimiz Bren’in kapalı kaldığı odadan çıkmayı başaramazsa öleceği gerçeğiyle çarpıcı bir başlangıç yapıyor.

Bren kısa süre önce ablasını kaybetmiş bir çocuk, bu acı olayın etkisiyle hayatında önemli değişiklikler olmuş. Tüm bunları roman boyunca mantıklı bir şekilde örülmüş sebep sonuç ilişkileriyle öğreniyoruz. Bren’in hayatında ilk değişen ilişkileri olmuş. Ablası Evie’nin vefatından sonra herkes birbirinden uzaklaşmış. Bren’in annesi daha çok çalışmaya başlamış, babası işi bırakmış, Bren ise içine kapanmış. Arkadaşlarıyla vakit geçirmeyen, eskisinin aksine ödevlerini yapmayan, sorumluluklarını yerine getirmeyen biri olmuş. Öteorman, Bren’in hayalgücünün yardımıyla yarattığı başka bir dünya. Tüm ağaçlar, hayvanlar, her şey Bren’in zihninden çıkma ve tabii Evie’nin hayali de var burada. Bren, ablasını özledikçe, kendini yalnız hissettikçe ablasının hayaliyle inşa ettiği bu mekanik dünyaya gidip ablasıyla hiçbir şey olmamış gibi vakit geçiriyor. Hatta bu öte orman Bren’in hayatındaki tüm sorunlardan kaçtığı yer. Gerçek dünyada Bren’in başı sürekli belada. Okulda Shaun tarafından sürekli zorbalığa maruz kalıyor ve uzun bir süre bu zorluklar karşısında sessiz kalıp hayal dünyasına sığınıyor. Hiçbir şey yapmazsa eğer bir gün tüm bunların geçeceğini düşünüyor.

Öncelikle Öteorman çok güzel kurgulanmış bir roman, olay örgüsü ve karakterleriyle çok gerçekçi, atmosferi de çok başarılı. Romanın en önemli teması cesaret, tabii cesaret kendi başına gösterilebilen, ortaya çıkan bir olgu değil. Korkmamız gereken durumlarla karşılaştığımızdaki davranışlarımız korkaklık ya da cesurluk olarak adlandırılıyor. Bren de oldukça cesur bir çocuk ama içindeki cesareti keşfetmesi zaman alıyor.

Bren’in hayatı gerçekten zor ama okula yeni bir öğrencinin gelmesiyle her şey daha da zorlaşıyor. Cary, Shaun gibi zorbalar konusunda tecrübeli olduğunu düşünüyor, bu yüzden Bren’e destek olmak istiyor fakat Bren’in yaşadıklarından habersiz. Bren gerçek dünyada bunlarla baş etmeye çalışırken, içindeki her bir canlıyı kurguladığı hayal dünyasında bir anda yeni bir canlı beliriyor. Kendine Featherly diyen bu gizemli canlı önce Bren’in tasarladığı canlılara zarar veriyor, sonra yavaş yavaş Öteorman’ın kendisine. Bren hem gerçek dünyada yaşam savaşı veriyor hem de Öteorman’ın yok olmasını önlemeye çalışıyor. Bu ikisini aynı anda başaramazsa çok sevdiği ablasına bir daha kavuşamayacak, aynı zamanda annesine babasına bir kez daha evlat acısı yaşatmak istemiyor

Öteorman benim çok sevdiğim bir roman oldu. Gençlik kitaplarını takip etmeye çalışan bir okur olarak bazen roman ne kadar özenli yazılmış olursa olsun ya da okurlarının seviyesine ne kadar uygun olursa olsun, sevemediğim romanlar ister istemez oluyor. Bazen çok didaktik bir dil kullanılmış oluyor, bazen ise roman çok planlı ilerliyor o kadar planlı ki suni bir tat bırakıyor insanın damağında. İşte Öteorman’ı okurken bir romanın hem doğal bir kurguda ilerlerken ne kadar keyifli olabileceğini de tekrar fark ettim.

Kayıp, zorbalık, zaman zaman yazılması zor olan temalar olabiliyor. Ölüm her ne kadar doğal olsa da özellikle çok sevilen birinin kaybını anlatmak, okura bunu durumu daha da zorlaştırmadan ama gerçekçi bir bakış açısıyla aktarmak zor. Ancak Darren Simpson, çok insani bir yerden bakmış bu konuya. Kitap bir yetişkin olarak bana ölüm karşısında herkesin tepkisinin farklı olabileceğini, yas tutmanın ne kadar önemli olduğunu hatırlattı. Gençlerin hayal dünyası, bakış açısı çoğu zaman bizimkinden çok farklı. Gençlik romanlarını bu yüzden anne babaların ve öğretmenlerin de okumasını çok önemli buluyorum. Darren Simpson kitaptaki temaları ustalıkla ve gerçekçilikle okura yaşatmayı başarmış. Ben yazarın dilini de beğendim. Tabii bundan çevirmen Esma Fethiye Güçlü’nün seçimlerinin etkisini de unutmamak gerek. Öteorman, etkileyici, okuyanı cesaret, korku, zorbalığın sebepleri ve arkadaşlık üzerine düşünmeye de iten bir roman. Kitap bittiğinde zihnimde nerdeyse Bren kadar yer eden bir karakter daha vardı, Shaun. Şiddetin şiddeti doğurduğunu, cesaretin de bulaşıcı olduğunu gösteriyor Öteorman.

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir