İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Zerrin Mete: Popüler olmak değil, kaliteli işlere imza atmak istiyorum.

Birçok tiyatro oyununda oyuncu ve müzisyen olarak yer alan, Grubu Parmakizi ile H2000 Müzik Festivali kapsamında gerçekleştirilen yeni  yetenekler müzik yarışmasında Türkiye birincisi olan ve solo çalışmalarının yanı sıra 2009 yılında kurduğu Rockzen isimli grubuyla sahne performanslarına devam eden, Sirene Kadın Korosunda korist, Senforock projesinde solist olarak yer alan kendine özgü tarzı ve güçlü sesi ile Türk Rock Müzik camiasının nitelikli kadın vokallerinden Zerrin Mete ile samimi ve keyiflli bir röportaj gerçekleştirdik.

Mine Alpan: Öncelikle vaktinizi ayırdığınız için çok teşekkür ediyorum. Sizi yakından tanıyabilir miyiz, okurlarımıza biraz kendinizden bahseder misiniz? Zerrin Mete kimdir? 

Zerrin Mete: Bu imkânı tanıdığınız için ben teşekkür ederim. Ankara’da doğdum büyüdüm. Uludağ Üniversitesi Müzik Öğretmenliği Şan Ana Sanat Dalı mezunuyum. 2006’da İstanbul’a geldim. O zamandan bu yana müzik çalışmalarıma burada devam ediyorum. Müzik öğretmenliğinin yanı sıra senforock projesinde solist olarak bulunuyorum.

Sizi rock müziğine çeken ne oldu? Kendinizdeki bu yeteneği nasıl keşfettiniz?

Çocukluğumdan beri rock müzik dinleyen ve seven birisi oldum. Müzik yeteneğimi ise ortaokuldaki müzik öğretmenim keşfetti.

Geçtiğimiz yıllarda “Geçip Giden” adını taşıyan bir albüm çalışması hazırladınız, albümünüzü dinleyenlerden nasıl dönüşler aldınız?

“Geçip Giden” üç şarkılık bir albümdü. Gayet güzel geri dönüşler aldım. Uzunca bir süredir beni sahne performanslarımdan tanıyan dinleyicilerimin de böyle bir beklentisi oluşmuştu. Sanırım benim gibi onların da içine sinen bir albüm oldu.

Sizi henüz dinlememiş birine kendinizi ve müziğinizi nasıl anlatırsınız?

Kendime özgü, salt müziğe odaklı bir müzisyenim. Popüler olmak değil, kaliteli işlere imza atmak istiyorum.

Günümüzü düşünürsek, dijitalleşme müzik dünyasına ne kattı?

Dijitalleşme, herkesin müziğini daha fazla insana duyurması için güzel bir gelişme oldu. Bu sayede benim gibi bağımsız müzisyenler, müzik endüstrisinin acımasız çarklarına kapılmadan, ürettikleri müziği dinleyicilerle buluşturabiliyorlar. Elbette mutlak bir bağımsızlık bu piyasa şatlarında mümkün değil ama hiç yoktan iyidir, diye düşünüyorum.

Sırasıyla hangi şarkılarınızı yayımladınız?

Geçip Giden albümünde 3 şarkım vardı: “Benimle Ol”, “Geçip Giden” ve “Boşuna” . Bunlardan “Benimle Ol” adlı şarkıma klip çektim. Daha sonra sırasıyla Hayata, Olsun ve Yalnızım Ben isimleri teklileri yayınladım. Mayıs sonunda da “Paradoks” isimli parçam dijital platformlarda yerini aldı.

Koronavirüs nedeniyle  evde kaldığımız dönemde, siz bu günleri nasıl değerlendirdiniz ?

Müzik çalışmalarıma evden devam ettim. Bazı müzisyen arkadaşlarımla ortak çalışmalar yaptık ve sosyal medyada yayınladık. Bunun dışında normal zamanlarda da yaptığım gibi kitap okudum, film ve diziler izledim. Bir de evde yapmaya uygun spor egzersizleri yapmaya çalıştım.

Bundan sonraki süreçte yeni projeleriniz var mı? 

“Paradoks” henüz çok yeni. Dolayısıyla onun tanıtımı ile ilgileniyorum. Diğer taraftan yeni şarkılar üzerinde çalışıyorum. Önemli olan kaliteli işler üretebilmek. Umuyorum, yeni çalışmalarımı dinleyicilerimle kısa sürede paylaşabilirim.

Son olarak okurlarımıza söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Hepsine sağlık ve huzur diliyorum. “Marifet iltifata tabidir” derler. Parçalarımı dinlemelerini ve beğenirlerse arkadaşlarıyla paylaşmalarını dilerim.

Röportaj: Mine Alpan

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir