Güney Koreli Besteci ve Piyanist Yeonjoon Yoon ile Söyleşi

Sizi tanıyabilir miyiz?

Ben bir piyanist ve besteciyim. Batı klasik müziği alanında sağlam bir temele sahibim ve farklı kökenlerden gelen müzik türlerini keşfetmeye ilgi duyuyorum. Son dönemde elektronik müzik ve geleneksel Kore müziği gibi alanlarda çalışmalar yapıyorum.

Piyanoyla tanışma hikâyenizi anlatır mısınız?

Kendimi Hristiyan olarak tanımlayamayacak kadar farklı dinlere açık ve meraklıyım, ancak büyükannemin koyu bir inanan olması nedeniyle Hristiyan bir geçmişim var. Beş yaşındayken, aynı zamanda anaokuluna gittiğim, Seul’ün kuzey ucunda bulunan Nowon-gu’daki kilisenin vaizi beni piyanoyla tanıştırdı.

Müziğinizin dünya çapındaki ilgisini nasıl görüyorsunuz? Ülkenizdeki durum nedir?

Müzik türlerini ırklar gibi görüyorum: kolaylık sağlaması açısından varlar. Merakımın peşinden giderek müzikal yelpazemi sürekli genişletiyorum ve kimliğim, doğuştan gelen Kore müzik geleneği ile sonradan edindiğim Batı klasik müziği geleneği üzerine kurulu. Müziğimi nasıl ifade edeceğim konusunda emin değilim, bazıları neo-klasik ya da crossover olarak adlandırabilir ki bu benim için sorun değil, ancak özellikle tercih ettiğim bir tanım da değil.

Kore müzik sahnesi ilginç çünkü çeşitlilik ve özgünlük açısından hareketli görünüyor. Ancak genel olarak bakıldığında, oldukça trend odaklı bir yapı var. Bu durum, yaptığım müzik için hem heyecan verici hem de zorlayıcı olabiliyor. Ulusal ve küresel çapta dinleyici kitlesini derinleştirip genişletebilmek için mümkün olduğunca fazla kulağa ulaşmak ve destek görmek istiyorum!

Türkiye’yi biliyor musunuz? Ülkemizden takip ettiğiniz müzisyenler var mı?

Elbette, Türk piyanist Fazıl Say var. Onun Black Earth adlı eseri kulaklarımda bir yerde yaşıyor. Günün birinde kendisiyle iş birliği yapmak harika olurdu. Ne yazık ki geleneksel Türk müziğine çok aşina değilim ama belki bir gün!

Daha alışılmışın dışında bir rota olarak, Prag merkezli bir Türk DJ olan Pink Concrete (Yalın Yücel) ile gelecekte iş birliği yapmayı planlıyorum. Onu ve müziğini Berlin’deki Berghain aracılığıyla keşfettim. Instagram üzerinden bağlantı kurduk, tıpkı sizin beni bulduğunuz gibi.

Üzerinde çalıştığınız yeni projelerden bahseder misiniz?

Études Project, Frédéric Chopin ve Philip Glass’ın eserlerinden ilham alarak oluşturduğum, üç parçalık triptikler halinde sunulan eserlerim bulunuyor. EP olarak yayımlanacak ve sonunda bir albüme dönüşecek. İlk set, Études Project: Triptych I adıyla 26 Şubat’ta yayımlanacak. İlerleyen çalışmalarda farklı türlerden müzisyenlerle de iş birliği yapacağım.

Open the Door: Part I adlı tekli, Walt Whitman’ın “Kapıların kilitlerini sökün! Kapıları tamamen sökün!” sözünden ilham alıyor. Multimedya sanatçısı ve besteci Ebe Oke ile birlikte hazırladığımız bu eser, 12 Şubat’ta yayımlanacak. Piyano ve elektronik unsurların bir elektroakustik diyalog içinde buluştuğu, bilinçli bir kesinlik ile rastlantısallığın akıcılığını, cesur bir maksimalizm ile minimalist zarafeti birleştiren bir çalışma olacak.

Geleneksel Kore müzisyenleriyle gerçekleştirdiğim Um: Sprouting, Seul’deki Ağustos konserinin canlı albüm kaydı olarak yayımlanacak. Bu proje, geçen Mayıs ayında Barbican’da sunulmuştu.

Koreli şamanlardan ilham alan solo piyano çalışmam MUAK, bir stüdyo kaydı olarak yayımlandı.

İmprovize müzik alanında, indie-psikedelik rock grubu Silica Gel’in lideri Geonjay Kim ile GYKY adlı bir düet projemiz var. Kendisi aynı zamanda Études Project’e de katılacak.

Klasik müzik alanında ise, 19 Mart’ta Konzerthaus Berlin’de, Konzerthaus Berlin Orkestrası eşliğinde kendi kadansımla Beethoven’ın Üçüncü Piyano Konçertosu’nu seslendireceğim.

Sosyal medya hesaplarınız ve Spotify sanatçı profil bağlantınız?

Web sitesi: www.yeonjoonyoon.com
Instagram, FB, Youtube: @yeonjoonyoon
Spotify: https://open.spotify.com/artist/3w5Y7ZyH555aN6zRdQDz3D?si=bd9foTepRP2G6a6-j3z0Kg

İşte buradalar. Ek bilgi için websitemize de başvurabilirsiniz!